Hüseyin Baş: Her geçen gün zayıflayan bir yapımız var. Onu Korumak Cumhuriyetin Muhafızlarına, Atatürk İlkelerinin Muhafızlarına Düşmektedir.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş Kayseri’de; “Ülkemizde herkesin can attığı bir birlik ve kardeşlik var. Bu ülkede hep öne sürülen sağcı, solcu, Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımları sizce nereden geliyor? ?Toplumun gerçek sorunları bunlar mı?Hayır bunlar birilerinin bizi bölmek, kavga ettirmek, bizi birbirimize düşürmek için kullandığı güçlü argümanlar.Bu nedenle günden güne zayıflayan bir yapımız var.Bu yüzden Cumhuriyet bekçilerine, Atatürk ilkelerinin bekçilerine, onu koruyan gerçek vatanseverlere düşüyor.” dedi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Kayseri’yi ziyaret etti. Partisinin Kayseri teşkilatı ile bir araya gelen Baş, şöyle konuştu:
“SÖYLEDİĞİMİZ AYRIMCILIKLAR SİZCE BU ÜLKEDE NE BAŞLADI?
“Siyaset yapmak bizim için bir tercih değil zorunluluktur. Çünkü Türkiye parçalanmanın eşiğine getirildi, yıkımın eşiğine getirildi ve uçurumun kenarına itildi. Siz kabul edin de bu böyledir.” 2003 yılında size gelip ‘Bu ülkede hastanelerde doktor bulamazsınız’ deseydik. Bu ülkede her gün insanlar sokakta öldürülecek. Mülteciler ülkeyi işgal edecek.” Türkiye böyle bir durumda, böyle bir dönüm noktasında. Parçalanmanın eşiğinde, yok olmanın eşiğinde. Bakın ülkede herkesin imrendiği bir birlik yapımız var, kardeşliğimiz var. Sağcı-solcu, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, saydığımız tüm ayrımlar sizce nereden geliyor?Sence toplumun gerçek sorunları da bunlar mı? gün geçtikçe zayıflayan bir yapımız var.bunun için cumhuriyet bekçilerine, atatürk ilkelerinin bekçilerine, gerçek vatanseverlere düşüyor. kim bunlar, türkiye’de siyasi partiler çatısı altında toplanmış insanlar. Karşı taraf öyledir ya da değildir demiyorum ama BTP bu vatanın gerçek savunucuları, bu Cumhuriyetin gerçek savunucuları, gerçek vatanseverleri ve bu vatanın gerçek evlatlarıdır.
Yasama, yürütme, yargı yani Parlamento, hükümet ve adalet aygıtı. Bu üçü farklı olursa demokrasi olur, bu üçü bir yerde birleşirse demokrasiden çıkıp monarşi olur. Hukuk fakültesi birinci sınıf anayasa dersi bana söylenen buydu. 2010’da işe aldılar, hepsini topladılar, bir tanesini adamın emrine verdiler.
Adamlar 2003’te bir şeyler başlattılar. Orta Doğu’yu karıştırmak için Irak’tan başladılar. Sonra Arap Baharı diye bir şey başlattılar, bütün Ortadoğu’yu karıştırmaya başladılar. 2002’den beri bu parti kurulduğu ilk günden beri Haydar Hoca ne dedi ‘hedef Türkiye’. Daha önce ‘Hedef Türkiye, Ortadoğu’yu yok edecekler, Türkiye’yi yok edecekler’ demişti. Burada bir Büyük Ortadoğu Projesi var. Burada Büyük İsrail Projesi var. Bu proje Türkiye Cumhuriyeti topraklarını kapsıyor, bizim topraklarımızda gözü var’ dedi. Bunu herkese anlattı.
“KULLANILMIŞ TOPRAKLARI MUTLAKA KALMAK VE GELECEK NESİLLERE DEVAM ETMEK İÇİN ÇOCUKLARIMIZI VE KARDEŞLERİMİZİ BABAMIZDAN ALDIĞIMIZ GİBİ BAĞIMSIZ VE ÖZGÜRCE”
Disney Plus Atatürk dizisini yayınlayacaklardı, yapmadılar falan. Cidden kimsenin sesi çıkmıyor. Bu ülkede Kemalist sandığınız Kemalist değil, bu ülkede muhafazakar sandığınız Müslüman değil, bu ülkede milliyetçi sandığınız vatansever değil. Sana bu kadarını anlatacağım, gerisini sen anla. Rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun bir kitabını okuyorum, beni çok etkiledi. Ne diyor biliyor musunuz, biz de diyoruz ki; Ülkede herkes Alman vakıflarının, Amerikan vakıflarının, emperyalist vakıfların hizmetkarı olmuş, herkes aynı yere hizmet ediyor. Böyle bir ortamda bize düşen görev nedir? Tıpkı Atatürk gibi, bugün bakın, ölünce diriliriz deniyor, Atatürk’le konuşuyorlar ama bin kere diriltiliyoruz. Çünkü Atatürk de çıkmış, tek başına emek vermiş, bu vatanı düşmandan temize çıkarmış, bize hediye etmiş, bize bırakmıştır. Şimdi o vatanı müdafaa etmek, o vatana sahip çıkmak ve atalarımızdan aldığımız gibi bağımsız ve özgürce gelecek nesillere, çocuklarımıza, kardeşlerimize teslim etmek bizim görevimizdir. O yüzden çok çalışacağız, çok çalışacağız.
“ATATÜRK’ÜN İHRACATLA HİÇBİR ALAKASI YOKTUR”
Üniter bir yapımız var, nedir bu üniter yapı? Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde birlik ve egemenlik hakkına sahiptir. Bu ülkenin federe olmayan, bölünmemiş bir yapısı var. Şimdi amaç ne? Amaç bu ülkeyi bölmek. Bu hedef 100 yılı aşkın süredir yaşayan bir projedir. Bakın, 1915 Ermeni tehciri. Atatürk Cumhuriyeti ilan ettiğinde, 1923. Meclisi ne zaman açar, 1920. Sürgünden 5 yıl sonra Meclis’i açar, 8 yıl sonra da Cumhuriyeti ilan eder. Peki bugün Ermeni lobilerinin Atatürk’le ilgili yapabilecekleri ve yapamayacakları neler var? Atatürk’ün sürgünle hiçbir ilgisi yoktur. Ne biliyorsun? Atatürk bu ülkede kurulmak istenen Ermeni devletinin önünde duran adamdı, bu ülkede kurulmak istenen Pontus devletinin önünde duran adamdı, dikilen adamdı. Bu ülkede kurulmak istenen bütün azınlıkların yolu Atatürk’tür. Onun için bugün Atatürk’ü sevmeyen bilsin ki o adam o azınlığa aittir ve bu onun imtihanıdır. Dolayısıyla bugün Ermenilerin derdi ne diye merak ediyorsanız, sorun buradadır.”
